Biber müftüler F., Doğruöz güngör N. (Araştırmacı)
Günümüzde çeşitli patojen mikroorganizmaların öneminin giderek artması, epidemilere yol açabilmesi ve çoklu antibiyotik direncine bağlı tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması gibi konular dünya tıp gündeminde yerini korumaktadır. ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisinin 2019’da yaptığı bir araştırmaya göre; 2005-2015 döneminde Avrupa Birliği genelinde en çok antibiyotik tüketen ülkenin Türkiye olduğu rapor edilmiştir (Kılıç vd. 2019). Bu aynı zamanda antibiyotiğe karşı direncin yüksek olduğu ülkeler arasında olduğumuzun bir göstergesidir.
Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımının yaygınlaştığı günümüz dünyasının temel hedeflerinden biri antibiyotik direncindeki hızlı artışın önüne geçebilmektir. Bu sebeple tıp dünyasının birçok yenilikçi yaklaşım arayışına girdiği görülmektedir. Bu yaklaşımlardan biri; bakteri hedefli biyoteknolojik ilaçların (yeni nesil antibiyotiklerin) geliştirilmesi üzerinedir. Planlanan çalışma ile; günümüz sentetik antibiyotiklerine alternatif olarak, düşük direnç oluşturma eğiliminde olabilecek mağara mikroorganizmalarından organik antibiyotiklerin üretilmesi ile, enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde yenilikçi yaklaşımlarla ilaçların geliştirilmesinde önemli bir rol alacağı düşünülmektedir.
Nükleer Tıp’ta kullanılan bazı radyonüklidler, kanserli veya enfeksiyonlu dokular tarafından seçici olan moleküller ile bu dokulara yönlendirilebilirler. Literatürde radyonüklid ile radyoaktif işaretli antibiyotiklerin kullanımı enfeksiyonun tanı ve tedavisine yönelik pre-klinik çalışmalarda başvurulan ve gelişmekte olan bir yöntemdir.
Önerilen projede mağara ortamından izole edilen bakterilerden elde edilecek antibiyotiklerin 131I ile işaretleme çalışmaları yapılarak antibiyotiklerin stafilokok biyofilm tabakasındaki davranışları radyonüklidik yöntem ile belirlenecektir.